Oyun, erken çocukluk döneminin en temel öğrenme aracı olduğu için hayati öneme sahiptir. Genellikle oyun, çocukların eğlenme etkinliği olarak düşünülür ancak oyun yalnızca “eğlenmek” demek değildir, çocuklara fiziksel ve zihinsel beceri edinme fırsatı sunar. Çocuklar duydukları ve gözlemledikleri her şeyi hayali oyunlarında yeniden canlandırır. Bu nedenle oyun çocukların edindikleri bilgiyi anlamalarına ve özümsemelerine de olanak sağlamaktadır.
Savaşları, cinayetleri ve silahları çeşitli kaynaklardan öğrenen çocukların, bu bilgileri özümseyebilmeleri, onlardan kaynaklanan korku ve kafa karışıklıklarıyla başa çıkabilmeleri için bir yol bulmaları gereklidir. Oyuncak silah, çocuğun öldürmeye ilişkin bilgileri anlamaya ihtiyaç duyduğunun göstergesidir: Öldürmek ne demektir? Nasıl olur ? Niçin bir insan başka bir insanı öldürür ? Bunlar, çocukların başa çıkmaya çalıştığı soruların birkaçıdır. Dünyada savaş ya da şiddet olmasaydı çocukların oyunlarında birbirlerini öldürdüklerini göremezdik, bunu yapmaya ihtiyaç duymazlardı. Bu durum özellikle erkek çocukları ile ilgilidir. Çünkü oğlanlar çok kısa bir sürede orduların esas olarak erkeklerden oluştuğunu fark eder. Bu farkındalığı edinen oğlanlar, kendilerini yetişkin erkeklerle özdeşleştirdikleri için konunun kendileri ile ilgili olduğunu anlar. Kız çocukları ise orduda ve savaşlarda kadınların daha az rol aldığını gördüklerinden konunun kendilerini daha az ilgilendirdiğini bilir. Sonuçta kızlar, erkeklerden daha az oyuncak silahlarla oynama ihtiyacı hisseder. Aynı zamanda pek çok aile de bu durumu destekler biçimde erkek çocuklarına kız oyuncaklarına kıyasla çok daha fazla oyuncak silah alma eğilimindedir.
Bazı kişiler, savaş oyunlarının çocukları şiddet kullanmaya ittiğini düşünebilir oysaki bu oyunlarla çocuklar şiddet olgusunun yarattığı korkuyla başa çıkmaya çalışıyor olabilir. Ebeveynler tarafından bu oyunların yasaklanılmasındansa çocuk parmağını uzatıp ‘Dan, öldün!’ dediğinde olabildiğince gerçekçi bir şekilde ölme taklidi yapılarak çocuğu gülmeye teşvik etmek gereklidir. Gülmenin gerginlik atıcı mekanizması sayesinde çocuğa, ölüm ve şiddet korkusunu yenmede yardımcı olunur. Ancak bu tür oyunların çocukların kaygı ve korkularını yatıştırıcı etkisi olsa da çocuğa ticari olarak üretilmiş, gerçek görünümlü bir oyuncak silah verilmesi, çocuğun ebeveyni tarafından silahlara ve öldürmeye göz yumulduğunu hissetmesine ve kafasının daha da karışmasına neden olabilir. Oysaki çocuğun kendiliğinden başlattığı savaş oyunlarını oynamasında ve başka bir nesneyi silah olarak kullanmasında sakınca yoktur. Çünkü çocuklar kendi silahlarını yarattıklarında durum üzerindeki kontrolleri tam olur ve oyuncakların görünüşleri onların oyununu kısıtlamaz. Böylece hayal güçlerinin gelişimine de destek olunur.